Saklı Cennet Çıralı
Çıralı, yaklaşık 3 kilometrelik sahiliyle Olimpos Beydağları Milli Parkı sınırları içinde yer alır. Berrak denizi, el değmemiş doğası ve milattan öncesine uzanan tarihiyle tatilcilerin vazgeçilmezi Caretta caretta deniz kaplumbağlarının üreme alanıdır. Bu kumsalın kumu ince taneli ve yüksek kalitelidir. Ayrıca plajın her daim berrak ve yazın ortasında bile ideal sıcaklıktaki denizine sabah saatlerinde girmek, insana ekstra zindelik veriyor. Üzerine bir de doğanın seslerini dinleyerek güneşlenme ve dinlenme imkânı eklenince buradan ayrılmak neredeyse imkânsız hale geliyor.
Kuzeyinde yer alan ve sadece kış aylarında akan bir dere yatağı bulunmaktadır. Ulupınar adını taşıyan dere, antik Olimpos kentinin içinden geçerek köye gelir ve güney ucunda denize ulaşır. Bu doğal yapısı, kumsalı Olimpos ve Çıralı olarak ikiye ayırır. Çıralı sahili 3,2 kilometre uzunluğunda olmakla birlikte kumsalın genişliği 50-100 metre arasında değişmektedir. Bu kumsalın en önemli özelliklerinden biri Ulupınar deresinin denize döküldüğü yer olmasıdır. Çünkü Çıralı’nın tuzlu suyunda yüzenler doğal duş görevini üstlenen Ulupınar’da durulanabilirler. Şehrin kalabalığından arınmak isteyen herkesi kucaklayan Çıralı, eşsiz doğası, temiz denizi, misafirlerini mitolojik dönemde geziye çıkaran efsaneleri, antik kentleri ve caretta caretta’larıyla size sıra dışı tatil yapma olanağı sunmaktadır.
Mitolojik Öyküsü; Yunanistan’a bağlı Argos’ta, Bellerophontes adlı tanrısal güzellikte bir delikanlı yaşarmış. Uçan at Pegasos’a sahip olmayı çok istediğinden dağ bayır demeden günlerce Pegasos’un peşinden koşturmuş ama muvaffak olamamış. Bir gün tanrılar, rüyasında, uçan ata nasıl sahip olabileceğini bildirmişler. O da tanrıların istediği şekilde atın su içtiği bir anda kendine verilen altın gemle ata sahip olmayı başarmıştır. Ancak Bellerophontes bir gün yanlışlıkla birisini öldürür. Bundan dolayı Argos’tan ayrılıp Tiryns kralı Proitos’un sarayına sığınır. Kraliçe bu yakışıklı gence çok geçmeden aşık olur. Fakat Bellerophontes konuk olduğu evin sahibine saygısızlık etmek istemez ve kraliçenin arzusunu geri çevirir. Kraliçe de kocasına yalan söyleyerek gencin kendisinin zorla koynuna girmek istediğini ileri sürerek ondan intikam almak ister. Kral öfkelenir ise de konuğunu öldürmek istemez ve onu öldürtmek için kayınbabası olan Lykia kralına bir mektupla birlikte gönderir.
Bellerophontes Lykia’ya ulaşır. Kral onu Xanthos nehri yakınında karşılar ve dokuz gün misafir eder. Dokuzuncu günde damadının gönderdiği mektubu alır ve öldürülmesi gerektiğini anlar. Ancak o da öldüremez ve Khimaira’nın öldürmesini ister. Böylece ondan kurtulmayı düşünmüştür. Khimaira önü arslan arkası yılan, ortası keçi olan ve ağzından alevler saçan garip bir yaratıktır. Bellerophontes tanrıların isteği ve kanatlı atı Pegasos sayesinde Khimaira’yı yere serer. Kral, Bellerophonhes’e daha birçok zor işler vermişse de o hepsinin hakkından gelmiştir.
Bunun üzerine kral onun tanrı soyundan geldiğine inanarak ona birçok armağanlar verir ve kızıyla evlendirir. Bellerophontes Poseidon soyundan gelmektedir. Bu evlilikten üç çocuğu olur, bunlardan kızı Laodameia, Zeus ile sevişir ve bu sevişmeden Sarpedon doğar. Sarpedon büyüyünce Lykia kralı olur. Troya savaşına katılır.
Ben ta uzaklardan geldim yardıma Anaforlu Xanthos’tan geldim, uzak Lykia’dan…..
Diyerek savaşta geri kalanlara çıkışır ve birçok kahramanlık gösterdikten sonra Akhilleus’un silahlarıyla savaşan Patroklos tarafından öldürülür. Son nefesini verirken de vazifesini Glaukos’a devrederek ölür. Zeus oğlunun ölüsünü Lykia’ya götürmesi için Apollon’a emir verir.
İşte böylece yer altı yaratıklarından Typhon ile Ekhidna’nın birleşmesinden doğan Khimaira, bugün Çıralı ve Yanartaş denilen Olympos’tan görülen dağda yaşarmış. Belerophontes’in uçan atı Pegasos’a binerek öldürdüğü Khimaira son nefesini verirken bile ağzından alevler çıkıyormuş. Bugün tabii gazların kayalar arasından çıkıp yanması işte bu efsane ile birleştirilir.
ÇIRALI NERDEDİR ?
Kemer’e bağlı olan Çıralı, Antalya’nın batısında ve kaş yolu üzerindedir. Antalya’ya 70 km, Kemer’e ise 35 km uzaklıktadır. Antalya’dan batıya yaklaşık 70 km ilerlediğinizde yolun sol tarafında “ Çıralı 7 km ” yazılı bir tabela sizi karşılayacaktır ve bu tabeladan saptıktan sonra yaklaşık 5 dakika sonra Çıralı’ya ulaşmış olacaksınız. 3 kilometrelik uzunluğa sahip Olimpos sahiliyle Yanartaş Dağı arasında yer alan Çıralı, Beydağları Milli Parkı içinde yer almakla birlikte hem 1. Hem de 2. Dereceden doğal, tarihi sit alanlarını koruma statüleri sayesinde etrafındaki bir çok bölgede karşılaşılan büyük çaplı turizm ve yapılaşmalardan korunabilmiştir.
ÇIRALI ‘YA NASIL GİDİLİR ?
Antalya – Muğla D-400 karayolu üzerinde bulunan Çıralı’ya eğer şahsi aracınızla gidecekseniz Antalya’dan Kumluca – Kaş istikametinde devam etmelisiniz. Tekirova’yı geçtikten sonra karşınıza “ Çıralı 7 km “ tabelası çıkacak. Bu tabeladan sola dönüp virajlı ama çağ ağaçlarıyla eşsiz bir manzaraya sahip 7 kilometrelik yolcuğunuzu tamamladığınızda saklı cennet Çıralı’ya varmış olacaksınız.
Otobüsle gitmeyi düşünenler için, Antalya otogarında indikten sonra Kumluca, Finike, Demre, Kaş ya da Patara’dan geçen minibüslerden herhangi birine aktarma yapmalısınız. Bu minibüslerden Çırağı kavşağında indikten sonra Çıralı dolmuşlarıyla köye ulaşabilirsiniz. Yolculuk ortalama 1.5 saat sürmektedir.
Uçakla gitmeyi düşünenler için, Antalya hava alanında indikten sonra Antalya otogarına gelmelidir. Buradan Kumluca, Finike, Demre, Kaş ya da Patara’dan geçen minibüslerle Çıralı’ya ulaşabilirsiniz. Elegance Hotel olarak sizi hava alanından alarak hotelimize güvenli bir şekilde ulaşmanızı sağlıyoruz.
ÇIRALI’DA GECE HAYATI
Çıralı’da hareketli bir gece hayatı beklemeyin. Daha öncesinde bahsettiğimiz üzere kentin kalabalığından kaçmak isteyenlere kucaklayan Çıralı’ya herkes sessiz ve huzurlu bir tatil için geldiği için hava karardığında hemen hemen herkes şaraplarını ya da biralarını alıp sahile inerek yakamoz eşliğinde yıldızları seyreder.